İmamoğlu, Kılıçdaroğlu ile görüşmesini şöyle anlattı: “Değişim sürecini yönetmeye hazır olduğumu ifade ettim ama bu sürecin tarifidir.
HABER: ÇAĞATAN AKYOL – Kamera: ADEM KARABAYIR
İstanbulBüyükşehir Belediyesi (İBB) Lideri Ekrem İmamoğluCHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesini anlatırken, “Değerli genel başkanımız hakkında ‘Defolun’ gibi açıklamalar elbette benim adıma kullanılamaz, benim için mümkün değildir. Ahlaksızlık olur, konuşulmadı, geçilmedi, doğru, bütün bir değişim sürecini arzuladığımı ve buna liderlik etmeye hazır olduğumu belirttiğim doğrudur, ancak bu bir bireyin değil, bir sürecin tanımıdır. İstanbul Belediye Başkanıyım.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu
“GRUP TOPLANTISINDAKİ KONUŞMA BENİM BEKLENTİMİ KARŞILAMADI”
İmamoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultayda yeniden başkan adayı olup olmayacağına ilişkin soru üzerine şunları söyledi:
“Değerli Genel Önderimiz hakkında ‘Defol’ gibi açıklamalar tabi ki benim adıma kullanılamaz, benim için mümkün değil. Bir kere ortada bir haksızlık var. Tabii değişimle ilgili tanımlarımız var. mühlet verecek bir şey aslında mümkün değil.Bu da saygısızlık olur ama bu haftayı önemsediğimi de biliyorlar tabii.Yani Salı küme toplantısı ile bir sürecin tanımının veya bir gelişmenin olduğu doğru. bahsettiğimiz kavramların değişmesi bekleniyor.Bu kişisel bir sorun da değil.Bu bir beklenti, toplumsal bir beklenti.O bakımdan beklentileri karşılayan bir küme toplantısı olsun olmasın, sıradanlar tarafından takdir edildi. Halk mı CHP mi ama benim beklentimi karşılamadı çok net ama dediğim gibi böyle bir mühlet vermek veya ‘Defol’ demek vs. saygısızlık Hayatımda hiç böyle bir şey yapmadım, yapmayacağım.
“CHP GENEL BAŞKANLIĞI ADAYLIĞINA İLİŞKİN HİÇ BİR KAVRAM KONUŞULMADI”
Bir diğer konu olan CHP Genel Başkan adayı olma kavramı da hiçbir zaman görüşülmedi, geçilmedi. Bu süreçle ilgili konuşmalarımda hiçbir zaman kendime bir pozisyon seçmedim. Hatta ‘Kendime ceket ya da elbise kesmedim’ tanımıyla açıkladım. Hem halka açık konuşmalarımda hem de kendilerine. Bütün bir değişim sürecini arzuladığımdan ve buna liderlik etmeye hazır olduğumdan bahsettiğim doğrudur ama bu bir süreç tanımıdır. Kişisel bir otorite tanımı değildir. İstanbul Belediye Başkanıyım. Pozisyonla ilgili bir tanım yapacak kişi asla olmayacağım, hiç olmadım. Bu bağlamda, bir tanım söz konusu bile değildir. onların sözü var oy geriye dönük. Onlara böyle bir süreci tarif etmeyi yanlış bulmadığımı, çünkü dediğim gibi bunun bir yetki sorunu olmadığını söyledim. Elbette değişim talebimiz var. Tabii ki, bu bireylerde de değişiklik anlamına gelebilir. Zamanı gelince olur ama Ekrem İmamoğlu’nun sözde kendisi için bir mevki talep ediyormuşçasına meseleyi yorumlamaya veya bu şekilde bir yere oturtmaya çalışılmasını samimiyetle kınıyorum. Çünkü ben öyle biri değilim ve hiç olmadım. Benim sunduğum formülde adaylık ilanı yok. Bir değişim talebi var ve bir sürecin tarif edilmesi talebi var. Bu doğrultuda dediğim gibi memnun kaldığım bir zaman dilimi yaşamadım.”
“81 İL LİDERİNİN BU METİNİ KABUL OLACAĞINI SANMIYORUM”
CHP’li 81 il başkanının ortak açıklaması sorulan İmamoğlu, şu yanıtı verdi:
“81 vilayet başkanı mı bilmiyorum. Neticede bir metin hazırlanmış sanırım. Yöntemini bilmiyorum ama 4 il başkanının hazırlandığına dair bilgim var. il muhtarları beni arayıp fikrimi sormak için ziyarete gelen il başkanları oldu telefonda konuşanlar vardı dinliyorum ne düşündüklerini biliyorum bu bağlamda gerek görmüyorum Parti içindeki bir sorunu bu şekilde daha derinlemesine anlatabilmek için tartışılması gerektiğini düşünüyorum.Böyle bir açıklama yerine 81 il başkanı adına açıklama yapan kişilerin değişim süreci söz konusudur-asla parti içinde değil. – Nasıl bir yol haritası ortaya koyacaklarını anlattıkları bir metin olsa yani bize bu kadar ışık tutabilseler. 81 lider büyük ölçüde kabul edebilir.”
“GENEL LİDER’E İKTİDARI ALMANIN BİR İTTİFAK İŞİ OLDUĞUNU SÖYLEDİM”
Kılıçdaroğlu’nun, önümüzdeki yerel seçimlerde İBB adaylığı için kendisini aday olarak gördüğü iddiasıyla ilgili konuşan İmamoğlu, şunları kaydetti:
“Kesinlikle bu durumda yaptığı tanımlama doğrudur. Az önce söylediğim ‘Önce İstanbul meselesini halledelim sonra bu değişikliği yapalım’ tanımı basına da yansıdı, aslında yansıma şekli de bu. Doğru, ‘Önce İstanbul meselesini halledelim, sonra genel başkanlık meselesi doğrultusunda çözelim’ dediler. Az önce İstanbul’un sunumunda yaptığım, problemin tam olarak İstanbul’un sorunu olduğu açıklamasıyla bunu tamamlamak istiyorum. mesele İstanbul’u kazanma meselesidir ve o zaman mesele alelade bir seçim takvimi ilan etmek değil, bu süreci tüm partinin dinamik unsurlarıyla yapmaktır, yöneticiler, il başkanları, milletvekilleri ve hatta halk vardır. CHP’ye oy verenlerin talepleri ve görüşleri var.Bütün bunlar, değişim sürecini inşa eden, muhalefeti kapsayıcı bir şekilde inşa eden bir CHP pozisyonunda yerleşmezse, ne yazık ki önümüzdeki yerel seçimler de sorun olur. alınması gereken önlemler olduğunu söyledi. Kendisine bir ofisi değil bu geziyi anlattığımı, ibadette olacakları anlatmadığımı, bunların bu değişimde bir ayrıntı olarak kaldığını söylemiştim. Şu anda hala aynı fikirdeyim.”
“DİYALOG OLUŞTURMAK İÇİN PARTİMİ GÜÇLENDİRMEYE DEVAM EDECEĞİM”
İmamoğlu, İYİ Parti ve Yeşil Sol Parti ile ittifaka ilişkin bir soruyu şöyle yanıtladı:
“Tabii DÜZGÜN Parti’yi çok önemsiyorum çünkü 2019 seçimleri CHP ve İYİ Parti ittifakıyla İstanbul’da kazanıldı. İttifak, sadece İYİ Parti’yi değil tabii ki muhalefet unsurlarını da anlatıyorum.Bu siyasi partiler ya Ve buna toplumsal ittifaklar da eklenebilir.Muhalefetin inşasından kastettiğim bu.Eğer mevcut olan Bugün ittifakın unsurları 2019’da ya da 2023 seçimlerinde ittifakla ilgili olumsuz açıklamalar yapıyor, bu tam olarak bizim sorumluluğumuz.Biz aktif bir partiyken, bugün bir sorunu anlama, kavrama, varsa çözme süreci. Bu ittifak unsurlarının bu ittifaktan çekilmesi değişim sürecinin bir parçasıdır MYK değişikliği, ikincisi kongre takvimidir.Bu benim anlattığım sürecin yüzde 5’i hatta yüzde 3’ü bile değil. değiştirmek. Bu bağlamda, bu muhalefet bileşenlerinin her birinin mevcut durumunu çok önemsiyorum. Bunu İstanbul ve Türkiye odaklı takip ediyorum. Kendi yorumları veya kongrelerinde yapacakları açıklamalar hakkında yorum yapmam elbette şu an için mümkün değil. Sınır olmayacak ama değişim sürecindeki tavrımla birlikte hem İstanbul’un hem de Türkiye’nin tüm yerel seçim sürecine sunabileceği katkı ilkesini sürdürmeye devam edeceğim ve partimi bu yönde zorlamaya devam edeceğim. diyalog kurma yönünde.”
“GENEL LİDERİMİZLE HİÇ BİR DİYALOG SORUNUMUZ YOK”
İmamoğlu, Kılıçdaroğlu ile yan yana bir açıklama yapıp yapmayacaklarına ilişkin de şunları söyledi:
“Genel Önderimiz ile görüşme sorunumuz olmadı. Asla olmuyor. Her an olabilir bilemem ama yarın açık havada 23 Haziran Demokrasi Şenliğimiz var. Onları da davet ettik. .Artık gelir mi bilmiyorum.O da oradadır herhalde.Başka bir yerde olabilir.Yani görüşme sorunumuz yok.Bizim genel başkanımızla diyalog sorunumuz hiç yok. Genel başkanımızla yaptığımız sohbetlerde sanırım parti kimliğiyle, makamıyla ya da konumuyla tüm rasyonel duygularını aktarabilecek, kendini sorumlu hisseden bir belediye başkanı lideri buluyorum kendimi. Acelesi yok bunu en iyi onlar bilir bu bağlamda onlara ne sunuyorsam sunmaya devam edeceğim çünkü 2008 yılında CHP’ye üye olduğumda tek bir duygu vardı benim ilkemin altında yazılı olan. Üye o gün söyledim tekrar gündeme getirdim Ekrem İmamoğlu olarak bu partide siyaset yapmaya karar verdim çünkü CHP’nin hayata dair özgürce ve özgürce tarif edebileceğim bir parti olduğunu biliyordum dedim. ideoloji ve niyetler ve benim ilkelerime de uygun olduğu için. Bu bakımdan bunu en iyi temsil edecek kişinin o partinin genel başkanı olması gerekir. Hiçbir zaman bir sorunumuz olmadı, olmayacak.”
“ÖRGÜT İL BAŞKANI FİKİR İSTEYEN KİŞİ DEĞİL, GÖRÜŞ ALINAN ALTAYI HAZIRLAYAN KİŞİDİR”
CHP’li 81 il başkanının açıklaması sorulan İmamoğlu, şu yanıtı verdi:
“Burada CHP il başkanlarının ortaya atacağı bazı müstehcen sözlerin çok da değerli olduğunu düşünmüyorum. Bu konuda ne düşündüğünü soran olmasa da anlamsız bir yazı yazılamaz, yani yazılamaz.” , iki yönlü bir konuşma.Nasıl yazıldığını bilmiyorum.Bir kere örgütün il başkanı fikri sorulacak kişi değil, fikirlerin alınacağı zemini hazırlayacak kişidir. diye sordu. Hangi il bu işi hazırladı bilmiyorum. Bana 4 il dediler. Yanlış bir şey söylemeyeceğim. İstanbul, Ankara, İzmir varsa mesela seçimin üzerinden bir ay geçmiş gibi. İlk seçimin üzerinden 40 küsur gün geçti. Yarından sonra bayram havası var. Bu da 2 aya yakın olduğu anlamına geliyor.” O zamanlar bunu sorgulayıp bir takvim açıklasalar, teşkilatın neden gündeme gelmediğini ve bu konunun neden görüşülmediğini sorsalar daha doğru olurdu. İl başkanlarının böyle müstehcen cümleler kullanarak hazırladığı bu metnin kişisel bir konuşmaymış gibi aktarılmasını yanlış bulmuyorum.81 il başkanının da bu görüşte olduğunu düşünmüyorum. .”
“SEÇİMİN İLK GÜNÜNDEN İTİBAREN MİLLETİN İÇİNDEYİM”
Değişim konusunun hiçbir zaman mottosu olmadığını vurgulayan İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“DEĞİŞİM SLOGANI ASLA EKREM İMAMOĞLU’NUN SLOGANI DEĞİLDİR”
Nereye gidersem gideyim etrafım yüzlerce insanla çevrili. Vatandaşlarımız dertlerini, cevaplarını, önerilerini, tartışmalarını veya eleştirilerini veya bazı atamalarını yapıyorlar. Vatandaşlarımız daha çok sayın Genel Liderimize, yani Cumhurbaşkanı Adayımıza oy vermiş kişilerdir. Bunları duyuyorum ve birlikte düzenleyeceğimiz bir modelin değişim olduğuna inanıyorum. Bu çok geniş bir alandır. Dediğim gibi değişim mottosu hiçbir zaman Ekrem İmamoğlu’na ait bir motto değildir. Tüm muhalif düşüncelerle doldurulması gereken bir süreç ve bu süreç bir sonraki yerel ve genel seçimleri kazanabilir. Mevcut durum daha önce kazanmadı ve şimdi de kazanmıyor. Nasıl kazanılacağını az çok biliyorum. Tabi bu değişimle ilgili süreç üzerinde çalışırken paylaşmak isterim. O zaman bunun bir felsefeye dönüşmesini ve CHP’ye hakim olmasını istiyorum. Sonrasında tüm muhalefetin inşasına yön vermesini istiyorum. Değişimin ana ilkeleri bunlar ama içeriğinin çokça doldurulması gerekiyor.”
“SÜRECİ TAAHHÜT İÇERİSİNDE YÖNETMEDE BAŞARILI OLDUĞUMU DÜŞÜNÜYORUM”
CHP içinde çok kibar ve olgun bir tartışma sürecinin devam ettiğine işaret eden Ekrem İmamoğlu, şunları söyledi:
“Ekrem İmamoğlu, partiye üye olduğu andan itibaren partisine ve kurumuna çok değer veren bir şahsiyettir. Kargaşa ve gürültüyü asla tercih etmeden süreci huzur içinde yönetme konusunda da yetenekli olduğumu düşünüyorum. Kendi adıma çok ileri gitmek istemiyorum ama 2009 yılına çok da gitmek istemiyorum. ilçe düzeyinde yaşadığı kongreler, il düzeyinde yaşadığı kongreler ve kongre düzeyinde sergilediği tavırlarla bireysel bir konum kazanma değil, kurumsal konumlanma.. Hiçbir zaman isim söylemedi. bana karşı bunu iyi bilir. Onları bile ikna etme ve bütünleştirme konusunda hassas davrandığımı, kolektif, ortak akıl sürecine uygun hareket ettiğimi biliyorlar. Bu yüzden çevremde kargaşa olmayacak.”
KUŞOĞLU’YA TEPKİ: “SORUMLU GENEL BAŞKANIMIZ GEREKENİ YAPACAKTIR”
Hakkındaki siyasi yasak davasına ilişkin konuşan İmamoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu’nun açıklamalarına ilişkin de şunları söyledi:
“Tabii parti içinde böyle bir konunun gündeme gelmesi üzücü. ‘Ama siyasi yasağı var’ klişesiyle gündeme gelmesi çok üzücü. Maalesef çok vasat bir açıklama. .Bu vasat açıklamanın mutat muhatabı ben değilim.Muhatabı Sayın Genelkurmay Başkanıdır.Gerekeni yapacağına inanıyorum.Aynı kişi bu vasat açıklamaları bir kaç defa dile getirdi. anlamsız ve gereksiz zamanlar.Öte yandan şunu da söylemek isterim.Keşke bunu dile getirseydim mesela ilk duruşmadaki hakim nasıl görevden alındı yeni hakimin durumu öyle bir şekilde ki Daha önce hiç yapılmadı, müdahale süreçlerinde devletin yargıya nasıl müdahale ettiğinden bahsetseydi o vasatlığı olumluya yönlendirirdim ama maalesef çok vasat bir açıklama.
“KAYIP DENEYİMİM OLMADIĞI İÇİN SORUNUZU CEVAPLAYAMIYORUM”
İmamoğlu, “Bir siyasi partinin genel başkanı olsaydınız kaç genel seçim kaybederdiniz?” sorusuna yanıt verdi.
“Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Olağan değişim konusunda benim fikrim farklı. Yani değişimin kavgasız, gürültüsüz, acısız olabileceğine dair bir inancım var. Sanırım bu benim aile kültürümden geliyor. pek çok seçim kazanır mı kaybeder mi biraz çetrefilli bir soru ama açıkçası biraz da soru. Kişisel tercihlerimin prestijiyle kaybetme deneyimim olmadığı için sorunuza cevap veremem.”
“HİÇBİR OFİYE ‘ONLAR’ GİBİ BAKMIYORUZ”
Ekrem İmamoğlu, CHP’de “taht kavgası” şeklinde gelen bir soruya, “Bir zamanlar ‘taht kavgası’ tanımı aynen Cumhurbaşkanı’na göre. Yani bizim böyle bir mücadelemiz olamaz. kavga çünkü Türkiye’de ne CHP ofisi ne de İstanbul Büyükşehir Belediyesi ofisi ya da Biz hiçbir ofise ‘taht’ olarak bakmıyoruz. O dönemin bitmesinin üzerinden 100 yıldan fazla zaman geçti.”
“PARTİDEN BIRAKMA DURUMUM SÖZ KONUSU DEĞİL”
Değişim konusunda anlaşamazsam yol haritası sorulduğunda İmamoğlu, şunları söyledi:
“Seçimi kaybetmedim. Partimin bana verdiği görevi kötü yapmadım, Cumhurbaşkanlığı’na karşı sorumluluklarımla ilgili kötü bir tecrübem bile olmadı. Aynı şekilde parti içinde kamu malına da zarar vermedim.” İBB.Bu kadar büyük bir mekanizmayı yönetirken elbette hatalar yapmış olabiliriz ama asla ayıp değil.Ben bir sürecin içinde olmadım.Dolayısıyla bunları yapmayan biri olarak ayrılacak durumda değilim. Parti. Yapanlar varsa düşünsünler. Benim öyle bir derdim yok.”
ERDOĞAN’A ÇAĞRI YAPTI: “YARGI MÜDAHALESİNİ BİTİRSİN. ZORLUĞA ÇIKARMA”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul hikayesiyle karşılaştırılan İmamoğlu, “Çok net ifade edeyim. Cumhurbaşkanı’nın Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a benzemesinde bence büyük bir fırsat var. Üzülmesin. Değişsin. Bu hikaye birbirine benzemesin diye. Bu kadarını anlatayım sana.”